تعريف şaka في التركية الإنجليزية القاموس.
- joke
I said so by way of a joke.
- Şaka ile öyle söyledim.
It was just a joke. Lighten up!
- Sadece bir şakaydı.Aydınlat!
- banter
Lucy was bantered by her grandparents.
- Lucy'ye büyük ebeveynleri tarafından şaka yapıldı.
The conversation started with friendly banter but ended in bruises.
- Konuşma dostça şakayla başladı fakat morluklarla sona erdi.
- fun
Your jokes aren't funny.
- Şakaların komik değil.
That joke wasn't funny.
- Bu şaka/fıkra komik değildi.
- waggery
- wheeze
- witticism
- Josh
- humor
- lark
- chaff
- sport
- jest
Life is a jest, and all things show it, I thought so once, and now I know it.
- Bir zamanlar hayatın bir şaka olduğunu, her şeyin de bunu gösterdiğini düşünürdüm. Artık biliyorum.
The squirrel that you kill in jest, dies in earnest.
- Şakacıktan öldürdüğün sincap ciddi olarak ölür.
- wisecrack
- monkeyshines
- game
- badinage
- pleasantry
- quiz
- hell
- drollery
- humour [Brit.]
- waggishness
- joke, jest, fun
- prank
Today is April 1! Let's play some pranks!
- Bugün 1 Nisan! Haydi şaka yapmaya!
Traditionally on April 1st, people pull pranks on each other.
- Geleneksel olarak bir nisanda insanlar birbirlerine şakalar yaparlar.
- {i} play
You should not play a joke on me.
- Siz benimle şaka yapmamalısınız.
Tom would often play jokes on the teacher.
- Tom çoğunlukla öğretmenle şakalar yapardı.
- (deyim) fun and games
- trick
- booby trap
- funnies
That is the funniest joke that I have ever heard.
- Bu şimdiye kadar duyduğum en komik şaka.
- raillery
- crack
I didn't crack any jokes.
- Ben hiç şaka yapmadım.
- {i} quip
- skit
- jape
- gag
- joking
I can't tell if Tom is joking or not.
- Tom'un şaka yapıp yapmadığını söyleyemem.
Tom said jokingly that he was not very rich.
- Tom şakayla çok zengin olmadığını söyledi.
- kidding
You're kidding, aren't you?
- Şaka yapıyorsun, değil mi?
You've got to be kidding.
- Şaka yapıyor olmalısın.
- rib
- {i} humour
- şaka söylemek
- joke
- şaka maka
- maka joke
- şaka olarak, şaka diye, mahsus
- in jest, I jest, off
- Şaka değil
- It's no joke
- şaka bir yana
- joking apart
- şaka etmek
- to kid someone, kid, joke
- şaka etmek
- chaff
- şaka etmek
- to joke
- şaka gibi gelmek
- (for something) to seem like a joke to (someone). (iş)
- şaka götürmemek
- not to be a joking matter
- şaka götürmemek
- to be no joking matter
- şaka iken kaka olmak
- (Konuşma Dili) (for something that began as a joke) to turn into a quarrel; (for a joke) to backfire
- şaka kaldırmak
- to be able to take a joke
- şaka kaldırmaz
- he can't take a joke
- şaka kaldırmaz
- she can't take a joke
- şaka maka derken .... At first we thought it was a joke (but later we discovered
- like a joke has now become a reality
- şaka olarak
- in joke
- şaka olarak
- for fun
- şaka olarak
- jestingly
- şaka olarak
- in jest
- şaka olarak
- as a joke
He said it merely as a joke.
- O, onu sadece bir şaka olarak söyledi.
I just meant it as a joke.
- Onu sadece bir şaka olarak yaptım.
- şaka olarak almak
- treat smth. as a joke
- şaka olarak söylemek
- say in jest
- şaka olarak söylemek
- to say sth in jest
- şaka olsun diye
- for the fun of it, (just) for fun, (just) in fun
- şaka söylemek
- to joke, say something in fun
- şaka söylemek
- to joke
- şaka söylemek
- sport
- şaka söylemek
- jest
- şaka yaparak
- facetiously
- şaka yapma
- joking
Tom laughed before he realized Mary wasn't joking.
- Tom Mary'nin şaka yapmadığını fark etmeden önce güldü.
This is no time for joking.
- Şaka yapma zamanı değil.
- şaka yapmak
- to play a joke on sb; to joke, to jest, to kid
- şaka yapmak
- pull smb.'s leg
- şaka yapmamak
- to mean business
- şaka yapıyor olmalısınız
- You must be kidding
- şaka yollu
- tongue in cheek
- şaka yollu
- waggish
- şaka yollu iğneleyen
- pawky
- şaka yapmak
- {f} kid
- kaba şaka
- rag
- kötü şaka
- dirty joke
- şaka yapmak
- crack a joke
- şaka yapmak
- quip
- şaka yapmak
- lark around
- Şaka yapmak
- make a joke
- şaka yapmak
- make jokes
- bayat şaka
- wheeze
- kaba şaka yapmak
- rag
- kötü şaka
- trick
- soğuk şaka
- ribaldry
- şaka yapmak
- {f} jest
- şaka yapmak
- trifle
- şaka yapmak
- have a lark
- şaka yapmak
- lark about
- şaka yapmak
- crack jokes
- şaka yapmak
- {f} joke
I'm not good at making jokes.
- Şaka yapmakta iyi değilim.
- şaka yapmak
- {f} lark
- şaka yapmak
- {f} josh
- şaka yapmak
- spoof
- şaka yapmak
- (Fiili Deyim ) joke about
- şaka yapmak
- {f} fool
- şaka yapmak
- {f} banter