التركية - الإنجليزية
تعريف şairler في التركية الإنجليزية القاموس.
- poets
Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
-Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
I'm not familiar with French poets.
-Fransız şairlerine aşina değilim.
- Plural of poet
- şair
- poet
England is proud of her poets.
-İngiltere şairleriyle gurur duyar.
She is an outstanding poet.
-O seçkin bir şairdir.
- şair
- poet ozan
- şair
- bard
- şair
- versifier
- şair
- (kadın) poetess
- şair
- minstrel
- şair
- scop
- şair
- songster
- şair
- singer
She's famous as a singer but not as a poet.
-O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف şairler في التركية التركية القاموس.
- şuara
- (Osmanlı Dönemi) şuarâ
- ŞAİR
- (Osmanlı Dönemi) Şiir yazan. Sözünü vezin ve kafiye ile tertib eden
- şair
- Şiir söyleyen veya yazan kimse
- şair
- Geniş bir hayali olan, duyarlı, duygulu kimse