It never occurred to me to doubt him.
- Ondan şüphe etmek hiç aklıma gelmedi.
There is no room to doubt that he is a gifted artist.
- Onun yetenekli bir sanatçı olduğundan şüphe etmeye yer yok.
The lawyer doubted his innocence.
- Avukat onun masumiyetinden şüphe etti.