ısrar et

listen to the pronunciation of ısrar et
التركية - الإنجليزية
take into ones mind
persist

The lady persisted in wearing such an old-fashioned shirt. - Bayan böyle eski moda bir gömlek giymekte ısrar etti.

He persisted in accomplishing his original plan. - O, orjinal planını başarıyla tamamlamakta ısrar etti.

take into one's mind
insist

They insisted on my getting the work done by tomorrow. - Onlar yarına kadar işi yaptırmamda ısrar ettiler.

The lawyer insisted on his innocence. - Avukat onun suçsuzluğu konusunda ısrar etti.

importune