ıngilizler

listen to the pronunciation of ıngilizler
التركية - الإنجليزية

تعريف ıngilizler في التركية الإنجليزية القاموس.

ingilizler
english

The English established colonies in America. - İngilizler Amerika'da koloniler kurdu.

The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character. - Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.

İngiliz
{s} English

Can you speak English? - İngilizce konuşabiliyor musun?

Do you study English every day? - Her gün İngilizce çalışıyor musun?

İngilizler
the English

The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character. - Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.

The English are a practical people. - İngilizler becerikli bir millettirler.

İngiliz
englishwomen
İngiliz
{i} gringo
İngiliz
{i} britisher
İngilizler
british

The British finally retreated. - İngilizler sonunda çekildi.

The British acted too late. - İngilizler çok geç davrandı.

ingiliz
(Argo) pommy
ingiliz
(Argo) sassenach
ingiliz
anglo-
ingiliz
(Argo) pom
ingiliz
limey
İngiliz
{i} Englishman
ingiliz
Britisher
İngiliz
British

The British acted too late. - İngilizler çok geç davrandı.

He's a British citizen, but he lives in India. - O bir İngiliz vatandaşı, ama Hindistan'da yaşıyor.

İngiliz
English, of or from England
İngiliz
English, pertaining to the English language
İngiliz
English; Englishman
İngiliz
Englishman; Englishwoman
İngiliz
briton

Six million Britons have never used the Internet. - Altı milyon İngiliz, interneti hiç kullanmamış.

The Romans tried to civilize the ancient Britons. - Romalılar eski İngilizleri medenileştirmeye çalıştı.

İngiliz
anglo

English is not the language of the world. It's the language of the Anglosaxon Empire. - İngilizce dünya dili değildir. O, Anglosakson İmparatorluğu dilidir.

İngiliz
englishmen
İngiliz
southron
İngiliz
{i} Englander
İngiliz
{i} brit

The British soldiers rested. - İngiliz askerleri dinlendi.

The British acted too late. - İngilizler çok geç davrandı.

İngiliz
{i} Englishwoman
İngiliz
{i} John Bull
İngilizler
{i} English

The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character. - Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.

The English are generally a conservative people. - İngilizler genel olarak tutucu insanlardır.

التركية - التركية

تعريف ıngilizler في التركية التركية القاموس.

İngiliz
İngiltere'ye veya İngiliz halkına özgü olan (şey)
İngiliz
İngiltere halkından olan kimse
ıngilizler
المفضلات