Dear, don't worry. When you get back everything'll be done—the dishes, the ironing, everything... You won't have to do anything other than take a nice bath and slip yourself under the covers.
- Sevgilim, endişe etme. Döndüğünde her şey hazır olacak - Bulaşıklar, ütüleme, her şey... Güzel bir banyo yapmaktan ve kendini kurulamaktan başka bir şey yapmak zorunda kalmayacaksın.
When she was finished ironing, Mary switched off the iron and unplugged it, then left it alone for a while to let it cool.
- Mary ütülemeyi bitirdikten sonra ütüyü kapattı ve fişini çekti sonra soğuması için kendi haline bıraktı.
I have to iron this dress before putting it on.
- Bunu üzerine takmadan önce bu elbiseyi ütülemek zorundayım.
It took me several hours to iron all your shirts.
- Tüm gömleklerinizi ütülemek birkaç saatimi aldı.
She ironed his shirts.
- O onun gömleklerini ütüledi.
I ironed the handkerchief.
- Ben mendili ütüledim.
Tom ironed his shirt.
- Tom gömleğini ütüledi.
This cloth irons well.
- Bu kumaş iyi ütülenir.