They can overcome their fear.
- Onlar korkularının üstesinden gelebilirler.
How to overcome the high value of the yen is a big problem.
- Yüksek yen değerinin nasıl üstesinden gelineceği büyük bir sorundur.
Peter overcame a lot of difficulties before succeeding as a doctor.
- Peter doktor olmayı başarmadan önce birçok zorluğun üstesinden geldi.
Eventually, my curiosity overcame my fear.
- Sonunda merakım korkumun üstesinden geldi.