Carry the bags upstairs.
- Çantaları üst kata taşı.
Go upstairs and go to bed.
- Üst kata çık ve yatmaya git.
That fastball was upstairs for a ball.
They can sleep in the upstairs bedroom.
I saw him coming upstairs.
- Onu üst kata gelişini gördüm.
She went upstairs to her bedroom.
- O üst kata yatak odasına gitti.
Dresses are on sale on the top floor.
- Elbiseler üst katta satılıktır.
He rented a room on the top floor in order to enjoy a good view.
- O iyi bir manzaranın tadını çıkarmak için üst katta bir oda kiraladı.