Go upstairs and go to bed.
- Üst kata çık ve yatmaya git.
Carry the bags upstairs.
- Çantaları üst kata taşı.
That fastball was upstairs for a ball.
They can sleep in the upstairs bedroom.
She called down from upstairs to ask what the noise was about.
- O, gürültünün ne hakkında olduğunu sormak için üst kattan seslendi.
We heard someone go upstairs.
- Birinin üst kata gittiğini duyduk.
I live on the top floor of a six storey apartment block.
- Altı katlı bir apartmanın en üst katında yaşıyorum.
There is a restaurant on the top floor.
- En üst katta bir restoran var.