üret

listen to the pronunciation of üret
التركية - الإنجليزية
{f} generating
come up with

In my free time, I come up with plans to create more free time. - Boş zamanımda daha fazla boş zaman yaratma planları üretiyorum.

{f} manufacture

This factory manufactures automobile parts. - Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.

The company manufactures a variety of paper goods. - Şirket, çeşitli kağıt ürünleri üretmektedir.

generate

This dam has generated a lot of electricity. - Bu baraj büyük miktarda elektrik üretti.

The solar panels generate electricity. - Güneş panelleri elektrik üretir.

{f} produce

This factory produces CD players. - Bu fabrika, CD çalarlar üretiyor.

Effort produces fine results. - Çaba güzel sonuçlar üretir.

bring out
{f} producing

Factories were producing more than ever before. - Fabrikalar her zamankinden daha çok üretiyorlardı.

The factory is producing a new type of car. - Fabrika, yeni cins bir araba üretiyor.

{f} produced

The thunderstorm produced a lot of lightning. - Fırtına bir sürü yıldırım üretti.

Artificial light is produced by electricity. - Yapay ışık elektrikle üretilir.

{f} manufacturing

We are planning changes to the manufacturing process. - Biz üretim sürecinde değişiklikler planlıyoruz.

They are manufacturing TV sets in this factory. - Onlar bu fabrikada TV setleri üretiyorlar.

bring#out
rapor üret
(Bilgisayar) generate report
üre
(Denizbilim) urine
üre
urea
üre
carbamide
üre
procreate
üre
{f} breeding

To the best of my knowledge, this chemical will prevent germs from breeding. - Bildiğim kadarıyla, bu kimyasal mikropların üremesini engelleyecek.

This chemical will prevent germs from breeding. - Bu kimyasal mikropların üremesini engeller.

basamak üret
(Bilgisayar) generate digits
toplu üret
mass produce
tuzak üret
(Bilgisayar) generate trap
üre
ureal
üre
{f} manufacturing

This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products. - Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.

Let's bring manufacturing jobs back to America. - Üretim işlerini Amerika'ya geri getirelim.

التركية - التركية

تعريف üret في التركية التركية القاموس.

Üre
kaurit tutkalı
üre
Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan billursu toz
üre
Süt ve darı ile yapılan tatlı
üre
Memelilerde protein metabolizmasının son ürünü olan ve idrarla dışarı atılan bileşik
üre
Vücutta biriken azotlu bileşik
üre
Tarımda kullanılan azotlu gübre
üre
Azotlu besinlerin vücutta yanmasıyla oluşan, erimiş bir durumda idrarla dışarı atılan azotlu madde
üre
Sakarya iline özgü bir tür köfte
üre
Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan temel gereçlerden beyaz, billursu toz
üre
Memelilerde pratein metobolizmasının son ürünü olan madde
üre
Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan beyaz ve billursu toz
üre
Sakarya iline özgü bir tatlı