ülkem

listen to the pronunciation of ülkem
التركية - الإنجليزية

تعريف ülkem في التركية الإنجليزية القاموس.

ülke
country

Pakistan is a Muslim country. - Pakistan Müslüman bir ülkedir.

Paraguay is a country in South America. - Paraguay, Güney Amerika'da bir ülkedir.

ülke
{i} land

America is a land of immigrants. - Amerika bir göçmenler ülkesidir.

The travelers came from many lands. - Birçok ülkeden gezgin geldi.

ülke
nation

It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism. - ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.

Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar. - Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.

ülke
(Bilgisayar) country/region
ülke
region

It's the coldest region in the country. - Bu ülkede en soğuk bölgedir.

There were storms in that region of the country. - Ülkenin o bölgesinde fırtınalar vardı.

ülke
state

It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism. - ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.

Vatican City with its 0.44 km² is the world's smallest state. - 0.44 km²'lik Vatikan, dünyanın en küçük ülkesidir.

ülke
(Bilgisayar) st
ülke
home

Tell me what's happening back home. - Bana ülkemde ne olduğunu söyle.

He left his hometown on a cold morning. - Soğuk bir sabahta ülkesini terk etti.

ülke
{i} territory

The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao. - Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.

ülke
realm

The king's realm was terrorized by a dragon. - Kralın ülkesi bir ejderha tarafından terörize edildi.

ülke
the country

While the civil war went on, the country was in a state of anarchy. - İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.

The defeated army retreated from the country. - Yenilmiş ordu ülkeden geri çekildi.

ülke
country; domain
ülke
soil
ülke
clime
ülke
country (a political state)
ülke
(Hukuk) country, territory
ülke
domain

It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain. - Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.

ülke
bourne
ülke
amiability
التركية - التركية

تعريف ülkem في التركية التركية القاموس.

Ülke
diyar
Ülke
toprak
ülke
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket: "Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur."- Y. K. Beyatlı
ülke
Herhangi bir özelliği yönünden düşünülen bölge
ülke
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket
ülke
Devlet
ülke
Herhangi bir özelliği yönünden düşünülen bölge: "Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş ülkelerini tek tek geziyorum."- H. Taner
ülke
Devlet: "Vicdan hürriyetine riayet eden tek ülke Osmanlı İmparatorluğu idi."- F. R. Atay
ülkem
المفضلات