O sadece bir el havlusuyla örtülü olarak duştan geldi.
- She, covered only with a handtowel, came from the shower.
Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür.
- Two-thirds of the earth's surface is covered with water.
Zemin kanla kaplanmıştı.
- The floor was covered with blood.
Tom çamurla kaplanmış şekilde eve geri döndü.
- Tom came back home covered in mud.
Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil.
- Tom is no longer covered by his parents' health insurance.
Kaza hasarları garanti kapsamında değildir.
- Accidental damage isn't covered by the warranty.
Tepe karla kaplı olurdu.
- The hill used to be covered in snow.
Tepe tamamen karla kaplıydı.
- The hill was all covered with snow.