überkommen

listen to the pronunciation of überkommen
ألمانية - التركية
anlaşmak, uzlaşmak
bürümek
الإنجليزية - التركية

تعريف überkommen في الإنجليزية التركية القاموس.

come over
{f} uzaktan gelmek
come over
{f} uğramak

Uğramak zorunda olmadığını sana söyledim. - I told you you didn't have to come over.

Tom'un uğramak için ve piyanoyu taşımamıza yardım etmek için zamanı olacağını umuyordum. - I was hoping Tom would have time to come over and help us move the piano.

come over
(deyim) dışa vurmak
come over
(Dilbilim) bir haller olmak
come over
(Dilbilim) karşı tarafa geçmek
come over
(Dilbilim) göçmen olarak gelmek
come over
(Dilbilim) üzerine bir hal gelmek
come over
taraf değiştirmek
come over
gelmek

Pazartesi günü işten sonra yemeğe gelmek ister misin? - Would you like to come over for dinner after work on Monday?

Tom bu öğleden sonra gelmek istediğini söylüyor. - Tom says that he'd like to come over this afternoon.

come over
bastırmak
come over
Üzerine çökmek
come over
Birşey olmak, başına gelmek
come over
{f} yön değiştirmek
come over
{f} ziyaret etmek

O yüzden mi ziyaret etmek istiyorsun? - Is that why you want to come over?

Ziyaret etmek ve bir film izlemek ya da başka bir şey ister misin? - Do you want to come over and watch a movie or something?

come over
(fiil) olmak, başına gelmek, üzerine çökmek, uzaktan gelmek, yön değiştirmek, uğramak, ziyaret etmek
come over
{f} olmak
ألمانية - الإنجليزية
come over
traditional
assailed
jdn. überkommen
to come over somebody (feeling)
jdn. überkommen (Sache)
to assail somebody (thing)