Two thirds of the work is finished.
- İşin üçte ikisi bitti.
Two thirds of the employees of this company are engineers.
- Bu şirketteki çalışanların üçte ikisi mühendistir.
Children should always mix their wine, with at least two-thirds water.
- Çocuklar her zaman şaraplarını en az üçte iki suyla karıştırmalılar.
Two-thirds of the earth's surface is covered with water.
- Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür.
This river is about one third as long as the Shinano.
- Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.
About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal.
- Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
- Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
He has been in Japan for three years.
- O üç yıldır Japonya'da.
About one third of the earth's surface is land.
- Yaklaşık olarak dünya yüzeyinin üçte biri topraktır.
One third of the friends I grew up with are dead.
- Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.