üçte

listen to the pronunciation of üçte
التركية - الإنجليزية
thirds

Two thirds of the employees of this company are engineers. - Bu şirketteki çalışanların üçte ikisi mühendistir.

Two thirds of the work is finished. - İşin üçte ikisi bitti.

{n} a third part of an estate belonging to the widow of a deceased person
plural of third
üçte iki
two-thirds

The population of my city is about two-thirds as large as that of this city. - Benim şehrin nüfusu bu şehrin üçte ikisi kadar büyüktür.

Two-thirds of the students came to the meeting. - Öğrencilerin üçte ikisi toplantıya geldi.

üçte bir
third

About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal. - Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.

Tom bought a bag of apples and he ate a third of them in one day. - Tom bir çanta elma satın aldı ve bir günde bunların üçte birini yedi

üçte ikisi
two out of three
üç
three

One, three, and five are odd numbers. - Bir, üç ve beş tek sayılardır.

And I will raise it again in three days. - Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.

üç
tri
üç
ternate
üçte bir
one third

I have just finished one third of my assignment. - Ödevimin sadece üçte birini bitirdim.

This river is about one third as long as the Shinano. - Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.

on üçte bir
thirteenth
التركية - التركية

تعريف üçte في التركية التركية القاموس.

üç
3
Üç
(Osmanlı Dönemi) SELASE
Üçte bir
(Hukuk) SÜLÜS
Üçte iki
(Hukuk) SÜLÜSAN
üç
İkiden sonra gelen sayının adı
üç
Bu sayıyı gösteren 3, III rakamlarının adı. İkiden bir artık
üçte bir
(Osmanlı Dönemi) salis
üçte
المفضلات