üçte

listen to the pronunciation of üçte
التركية - الإنجليزية
thirds

Two thirds of the work is finished. - İşin üçte ikisi bitti.

Two thirds of the employees of this company are engineers. - Bu şirketteki çalışanların üçte ikisi mühendistir.

{n} a third part of an estate belonging to the widow of a deceased person
plural of third
üçte iki
two-thirds

Children should always mix their wine, with at least two-thirds water. - Çocuklar her zaman şaraplarını en az üçte iki suyla karıştırmalılar.

Two-thirds of the earth's surface is covered with water. - Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür.

üçte bir
third

This river is about one third as long as the Shinano. - Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.

About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal. - Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.

üçte ikisi
two out of three
üç
three

One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten. - Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.

He has been in Japan for three years. - O üç yıldır Japonya'da.

üç
tri
üç
ternate
üçte bir
one third

About one third of the earth's surface is land. - Yaklaşık olarak dünya yüzeyinin üçte biri topraktır.

One third of the friends I grew up with are dead. - Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.

on üçte bir
thirteenth
التركية - التركية

تعريف üçte في التركية التركية القاموس.

üç
3
Üç
(Osmanlı Dönemi) SELASE
Üçte bir
(Hukuk) SÜLÜS
Üçte iki
(Hukuk) SÜLÜSAN
üç
İkiden sonra gelen sayının adı
üç
Bu sayıyı gösteren 3, III rakamlarının adı. İkiden bir artık
üçte bir
(Osmanlı Dönemi) salis
üçte
المفضلات