özleyen

listen to the pronunciation of özleyen
التركية - الإنجليزية

تعريف özleyen في التركية الإنجليزية القاموس.

özle
long for
özle
{f} hankering
özle
{f} miss

We've all missed you. - Hepimiz seni özledik.

I really missed you when you were in France. - Sen Fransa'dayken seni gerçekten çok özlemiştim.

özle
hanker
özle
{f} missing

Aren't you missing anyone? - Herhangi birini özlemiyor musun?

I think there's something we're all missing. - Sanırım hepimizin özlediği bir şey var.

evini veya vatanını özleyen
homesick
özleyen
المفضلات