You do such a thing once too often and get punished.
- Öylesine bir şeyi bir kez çok sık yaparsın ve cezalandırılırsın.
It was such a hot day that we went swimming.
- Öylesine sıcak bir gündü ki yüzmeye gittik.
Just because you can, doesn't mean you know how.
- Öylesine yapabilirsin,bu nasıl yapıldığını bildiğin anlamına gelmez.
My brother was so absorbed in reading that he did not notice me when I entered the room.
- Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni farketmedi.
Such was Linda's disappointment that she burst into tears.
- Linda'nın hayal kırıklığı öylesine fazlaydı ki gözyaşlarına boğuldu.