It's a good idea to cover up when the sun is this strong.
- Güneş bu kadar güçlü iken örtünmek iyi bir fikirdir.
Look at that mountain which is covered with snow.
- Karlarla örtülü şu dağa bak.
Cover up the injured man with this blanket.
- Bu battaniye ile yaralı adamı örtün.
Sami was still covered by that blanket.
- Sami hâlâ o battaniyeyle örtülüydü.
The waitress spread a white cloth over the table.
- Garson masaya beyaz bir örtü serdi.
Kate spread the cloth over the table.
- Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.
Fadil was simply covering his own tracks.
- Fadıl basitçe kendi izlerini örtüyordu.
This bride is covering her face with a veil.
- Bu gelin yüzünü bir peçe ile örtüyor.
The waitress spread a white cloth over the table.
- Garson masaya beyaz bir örtü serdi.
Kate spread the cloth over the table.
- Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.
It was night, and a veil of darkness covered the streets.
- Geceydi ve bir karanlık örtüsü bütün sokakları kapladı.
This bride is covering her face with a veil.
- Bu gelin yüzünü bir peçe ile örtüyor.