He asked for samples of picture postcards.
- O, resim kartpostalların örneklerini istedi.
Would you show us some samples of your work?
- Bize çalışmalarınızdan bazı örnekler gösterir misiniz?
I wasn't afraid of the blood sampling at all.
- Kan örneklemesinden hiç korkmuyordum.
In this semester, students study and apply statistical sampling techniques.
- Bu dönem, öğrenciler istatistiksel örnekleme tekniklerini okuyacaklar ve uygulayacaklar.
I heard your idea on how to solve the problem, but I would have to ask you to exemplify what you mean.
- Sorunun nasıl çözüleceği konusundaki fikrinizi duydum, ancak neyi kastettiğinizi örneklemenizi istemek zorunda kalacağım.