öner

listen to the pronunciation of öner
التركية - الإنجليزية
{f} proposed

He proposed an alternate plan. - O, alternatif bir plan önerdi.

Several plans were proposed. - Birkaç plan önerildi.

hold out
{f} bidding
{f} offering

Are you offering me my job back? - Bana işimi geri mi öneriyorsun?

I appreciate the value of what you're offering. - Önerdiğinin değerini takdir ediyorum.

recommend

Since I've never eaten here before, I don't know what to recommend. - Daha önce burada hiç yemediğim için ne önereceğimi bilmiyorum.

Dr. Klein recommended you to me. - Sizi bana Dr. Klein önerdi.

held out
suggest

Your suggestion seems reasonable. - Önerin mantıklı görünüyor.

Doctors suggest drugs to fight diseases. - Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.

{f} propose

Did he propose any solutions? - O, hiç çözüm önerdi mi.

He proposed an alternate plan. - O, alternatif bir plan önerdi.

salt okunur öner
(Bilgisayar) read-only recommended
öner
المفضلات