Please come before 2:30.
- Lütfen 2.30'dan önce gel.
Your family should come before your career.
- Ailen kariyerinden önce gelmeli.
Lightning precedes thunder.
- Şimşek gök gürültüsünden önce gelir.
In English the verb precedes the object.
- İngilizcede yüklem nesneden önce gelir.