On the preceding Monday Shobana had left on vacation.
Betty will be able to come before noon.
- Betty öğleden önce gelebilecek.
Please come before 2:30.
- Lütfen 2.30'dan önce gel.
The flash of lightning precedes the sound of thunder.
- Şimşeğin ışığı gök gürültüsünün sesinden önce gelir.
In English the verb precedes the object.
- İngilizcede yüklem nesneden önce gelir.