öldürür

listen to the pronunciation of öldürür
التركية - الإنجليزية
kills

Time is a great teacher, but unfortunately it kills all its pupils. - Zaman müthiş bir öğretmendir, ama ne yazık ki tüm öğrencilerini öldürür.

A half-doctor kills you and a half-religious scholar kills your belief. - Yarım-doktor seni ve yarım-din alimi inancını öldürür.

third-person singular of kill
plural of kill
öl
{f} deceased

Fadil was found deceased in his apartment. - Fadıl evinde ölü bulundu.

The Emperor prayed for the souls of the deceased. - İmparator ölülerin ruhları için dua etti.

öl
pass away

The patient may pass away at any moment. - Hasta herhangi bir anda ölebilir.

We won't let you pass away. - Ölmene izin vermeyeceğiz.

öl
{f} dying

People living in this area are dying because of the lack of water. - Bu alanda yaşayan insanlar su yokluğu nedeniyle ölüyor.

There were cars burning, people dying, and nobody could help them. - Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.

öl
{f} die

Dalida died from an overdose of sleeping pills. - Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.

My father died of cancer. - Babam kanserden öldü.

öl
decease

A monument was erected in memory of the deceased. - Ölenin anısına bir anıt dikildi.

A monument has been erected to the memory of the deceased. - Ölen kişinin anısına bir anıt dikildi.

öl
perish

All they that take the sword shall perish with the sword. - Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.

All those who take up the sword shall perish by the sword. - Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.

öl
died

Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday. - Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.

Dalida died from an overdose of sleeping pills. - Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.

التركية - التركية

تعريف öldürür في التركية التركية القاموس.

öl
ıslaklık, nem
öl
Toprağın nemi
öl
Toprağın nemi, yaşlık, höl
öldürür
المفضلات