I won't be able to go travelling until the requisite visa fees are paid.
- Ben gerekli vize ücretleri ödenene kadar seyahata gidemeyeceğim.
Schools and roads are services paid for by taxes.
- Okullar ve yollar vergilerle ödenen hizmetlerdir.
I'll pay the money for your lunch today.
- Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
They shut his water off because he didn't pay the bill.
- Faturayı ödemediği için suyu kestiler.
I must repay the debt.
- Borcumu ödemek zorundayım.
I only wish there was some way I could repay you.
- Keşke sadece sana geri ödeyebileceğim bir yol olsa.
I paid him four dollars.
- Ona dört dolar ödedim.
I paid five dollars for the book.
- Kitap için beş dolar ödedim.