öbürleri

listen to the pronunciation of öbürleri
التركية - الإنجليزية
the other ones
everybody else
öbür
other

I'd like to believe otherwise. - Ben öbür türlü inanmayı isterdim.

Hurry up. Otherwise, we'll be late to lunch. - Acele et. Öbür türlü öğle yemeğine geç kalacağız.

öbür
{s} another
öbür
the other; the next
öbür
{s} alternative
öbür
dike
öbür
{s} far
öbür
second
öbür
the other

I can't keep looking the other way. - Ben öbür yola bakmaktan kendimi tutamadım.

Tom slept in the other room. - Tom öbür odada uyudu.

التركية - التركية

تعريف öbürleri في التركية التركية القاموس.

öbür
Önümüzdekinden bir sonraki
öbür
Bu" zamiriyle belirtilen bir şeyden sonda olan, öteki, diğer: "Tünelin öbür ucunda tekrar ufak tefek ışıklar belirmişti."- R. N. Güntekin. Önümüzdekinden bir sonraki (zaman)
öbür
"Bu" zamiriyle belirtilen bir şeyden sonda olan, öteki, diğer