He will have been teaching for thirty years this spring.
- O, bu bahar otuz yıldır öğretmenlik yapıyor olacak.
Her occupation is teaching.
- Onun mesleği öğretmenliktir.
Yumi will become a teacher.
- Yumi öğretmen olacak.
Are you a teacher? Yes, I am.
- Siz bir öğretmen misiniz? Evet, ben bir öğretmenim.
Tom became bored with teaching and he looked for a new job.
- Tom öğretmenlik yapmaktan sıkıldı ve yeni bir iş aradı.
He has been teaching for 20 years.
- Yirmi yıldır öğretmenlik yapmaktadır.
My driving instructor says that I need to be more patient.
- Sürücü öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.
I've been a ski instructor for three years.
- Üç yıldır bir kayak öğretmeniyim.
Tom is a master teacher.
- Tom bir usta öğretmendir.
It must bother you to have taken a bad master. I'm stupid too. So, it's all right.
- Kötü bir öğretmene sahip olmak sizi rahatsız ediyor olmalı. Ben de aptalım. Öyleyse, tamam.
Tom's dream is to be a schoolteacher.
- Tom'un hayali bir öğretmen olmak.
I'm a schoolteacher from Boston.
- Ben Bostonlu bir öğretmenim.
Although teachers give a lot of advice, students don't always take it.
- Öğretmenler bir sürü tavsiye vermelerine rağmen, öğrenciler her zaman onu almazlar.
Why don't you ask your teacher for advice?
- Neden öğretmenine danışmıyorsun?
The professor teaches Czech.
- Öğretmen, Çekçe öğretiyor.
What's his professor's name?
- Onun öğretmeninin adı nedir?
Hocasının adı neymiş?
- Öğretmeninin ismi ne?