öğretilen

listen to the pronunciation of öğretilen
التركية - الإنجليزية
taught

What you were taught is wrong. - Size öğretilen yanlıştır.

(all used chiefly with qualifiers `well' or `poorly' or `un-') having received specific instruction; "unschooled ruffians"; "well tutored applicants"
past of teach
of Teach
Taught is the past tense and past participle of teach. Past tense and past participle of teach. the past tense and past participle of teach
öğret
{f} taught

I was taught English by a foreigner. - Bana bir yabancı tarafından İngilizce öğretildi.

My mother taught me how to make osechi. - Annem bana nasıl osechi yapılacağını öğretti.

öğret
{f} teach

I will teach you to play chess. - Sana satranç oynamayı öğreteceğim.

Yumi will become a teacher. - Yumi öğretmen olacak.

öğret
{f} enlightened
öğret
instruct

I've been a ski instructor for three years. - Üç yıldır bir kayak öğretmeniyim.

The story is at once interesting and instructive. - Hikaye hem ilginç hem de öğretici.

öğret
{f} edifying
öğret
{f} teaching

He earns his living by teaching English. - Hayatını İngilizce öğreterek kazanıyor.

All our teachers were young and loved teaching. - Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.

öğret
edify
öğret
school

Didn't they teach you common sense as well as typing at the school where you studied? - Eğitim yaptığın okulda yazı yazmanın yanı sıra sağduyuyu öğretmediler mi?

My father teaches English at a high school. - Babam, bir lisede İngilizce öğretiyor.

öğret
schooling
öğretilen
المفضلات