One of my dreams is to learn Icelandic.
- Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
It's hard to learn a foreign language.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
She is learning the piano.
- O, piyanoyu öğreniyor.
Learning a foreign language is difficult.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
I learned to play guitar when I was ten years old.
- On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
I learned a lot about Greek culture.
- Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.
Soon learnt, soon forgotten.
- Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.
I learnt nothing from the teacher.
- Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.