The pupils listened eagerly during his speech.
- Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
There are 40 pupils in this class.
- Bu sınıfta kırk öğrenci var.
The students' lunch period is from twelve to one.
- Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
Are you a teacher or a student here?
- Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
Educators should respect learners' mother tongue.
- Eğitimciler öğrencilerin ana diline saygı göstermeliler.
You are a fast learner.
- Sen hızlı bir öğrencisin.
This student isn't rich, he won a scholarship to study abroad.
- Bu öğrenci zengin değil, o yurtdışında eğitim için bir burs kazandı.
This summer, no scholarships were awarded to students who received one last year.
- Burslar artık geçen yıl olduğu gibi bu yaz aynı öğrencilere verilmedi.
Students should develop their reading skills.
- Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
- Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
Today schoolboys are more naughty than earlier.
- Bugünkü erkek öğrenciler daha öncekilerden daha yaramazdırlar.
Tom was as excited as a schoolboy.
- Tom bir öğrenci gibi heyecanlıydı.
The court ruled that Muslim schoolgirls could not be exempted from swimming lessons.
- Mahkeme, Müslüman öğrencilerin yüzme derslerinden muaf olamayacağına karar verdi.
She showed me a picture of her mother as a schoolgirl.
- O bana annesinin bir kız öğrenci olarak resmini gösterdi.
Is there a youth hostel near here?
- Buraya yakın bir öğrenci yurdu var mı?
Is there a youth hostel near here?
- Buraya yakın bir öğrenci yurdu var mı?
I've been living in this dorm for three and a half years.
- Üç buçuk yıldır bu öğrenci yurdunda yaşıyorum.
I walked down the hall to Tom's office.
- Öğrenci yurdundan Tom'un ofisine doğru yürüdüm.
The female student that sat in front of the teacher is from Germany.
- Öğretmenin önünde oturan kız öğrenci Almanyalıdır.
That female student is American.
- O kız öğrenci Amerikalıdır.
Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.
- Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı.
Toplam olarak takribî bin talebe var.
- Toplam olarak yaklaşık bin öğrenci var.