çok geçmeden

listen to the pronunciation of çok geçmeden
التركية - الإنجليزية
before long

He came to repent before long. - O, çok geçmeden tövbe etti.

According to the weather forecast, the rainy season will set in before long. - Hava tahmini göre, yağışlı mevsim çok geçmeden başlayacak.

betimes
soon, before long
ere long
before long, soon
soon

Tom will find a job soon enough. - Tom çok geçmeden bir iş bulacak.

She will get over the shock soon. - Çok geçmeden şoku atlatacaktır.

anon
not long before
soon after

Sami escaped soon after. - Sami çok geçmeden kaçtı.

Tom was executed soon after. - Tom çok geçmeden idam edildi.

then

It was very cold, and then before long it began to rain on top of it. - Hava çok soğuktu ve sonra üstüne üstlük çok geçmeden yağmur yağmaya başladı.

eftsoon
not long after
by and by
çok geç
at all hours
çok geç
too late

The British acted too late. - İngilizler çok geç davrandı.

It is never too late to learn. - Öğrenmek için asla çok geç değildir.

çok geç
till all hours
çok geç
very latest
çok geç
It's late
çok geç
very late
التركية - التركية
yakında
çok geçmeden
المفضلات