çocukluğum

listen to the pronunciation of çocukluğum
التركية - الإنجليزية
My childhood
çocukluk
childhood

Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood. - Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.

Yumiko married a childhood friend last June. - Geçen Haziran Yumiko, bir çocukluk arkadaşıyla evlendi.

çocukluk
childness
çocukluk
nonage
çocukluk
puerility
çocukluk
juvenility
çocukluk
childhood, infancy; boyhood; childishness
çocukluk
infancy
çocukluk
childishness; folly
çocukluk
boyhood

Tom Jackson was a boyhood hero of mine. - Tom Jackson benim çocukluk kahramanımdı.

They laughed at the photograph of my boyhood. - Çocukluk fotoğrafıma güldüler.

التركية - التركية

تعريف çocukluğum في التركية التركية القاموس.

çocukluk
Çocuk olma durumu. İnsan hayatının bebeklikle ergenlik arasındaki dönemi: "Manasız çocukluk, tatsız gençlik, olgunluk çağına hazırlanmaktan başka nedir?"- A. Haşim. Çocukça davranış: "Onun nazını çekerek bütün çocukluklarına katlanıyorum."- A. H. Tanpınar
çocukluk
İnsan hayatının bebeklikle ergenlik arasındaki dönemi
çocukluk
Çocuk olma durumu
çocukluk
Çocukça davranış
çocukluk
(Osmanlı Dönemi) sabâvet
çocukluğum
المفضلات