Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

çoğumuz

listen to the pronunciation of çoğumuz
التركية - الإنجليزية
most of us
çoğu
often

The rich are often misers. - Zenginler çoğu kez pintidirler.

The transition from farm life to city life is often difficult. - Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.

çoğu
{i} most

Most young adults enjoy going out at night. - Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

Most Japanese drink water from the tap. - Çoğu Japon, suyu musluktan içer.

çoğu
predominantly
çoğu
many

Many diseases result from poverty. - Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.

Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town. - Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.

çoğu
mostly

Success depends mostly on effort. - Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.

The pain has mostly gone away. - Ağrı çoğunlukla geçti.

çoğu
many of them
çoğu
most of

There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends. - Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.

He spent most of the time at his summer home. - O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.

çoğu
mostly, usually
çoğu
mainly

That company deals mainly in imported goods. - O şirket çoğunlukla ithal mallar işiyle ilgilenir.

Alzheimer's disease affects mainly people older than 60 years. - Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.

çoğu
most, most of
çoğu
the best part of
çoğu
more than

I get paid more than most people here do. - Buradaki çoğu insanın aldığından daha çok ödeme alıyorum.

Humility often gains more than pride. - Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.

çoğu
most, most of; mostly, usually
çoğu
most#beautiful
التركية - التركية

تعريف çoğumuz في التركية التركية القاموس.

çoğu
Çok kimse
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü
çoğu
Çoğu zaman, çok defa
çoğu
Afyonkarahisar ilinde bir yayla
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü: "Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik."- A. Ş. Hisar. Çok kimse: "Arkadaşlarımın çoğu gibi mektebe lalalarla, uşaklarla gitmedim."- A. H. Tanpınar