I like chocolate ice cream!
- Ben çikolatalı dondurmayı severim!
The one and only dessert my son eats is chocolate cake.
- Oğlumun yediği bir çeşit ve tek tatlı çikolatalı pastadır.
Ann has a weakness for chocolate.
- Ann'in çikolataya zafiyeti var.
It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
I baked you some brownies.
- Sana biraz çikolatalı kek pişirdim.
She baked some chocolate brownies.
- O biraz çikolatalı kek yaptı.
The chocolate cake tempted her even though she was dieting.
- O diyette olsa da çikolatalı kek onu cezbetti.
She is partial to chocolate cake.
- Çikolatalı keke düşkündür.
Mary ate all the chocolate truffles.
- Mary tüm çikolatalı şekerlemeleri yedi.
Ann has a weakness for chocolate.
- Ann'in çikolataya zafiyeti var.
It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
After Tom's dog ate a candy bar, Tom used his smartphone to calculate the level of chocolate poisoning.
- Tom'un köpeği şeker çubuğunu yedikten sonra, Tom çikolata zehirlenmesinin seviyesini hesaplamak için akıllı telefonunu kullandı.