çapa

listen to the pronunciation of çapa
التركية - الإنجليزية
anchor

The boat is attached to the anchor by a chain. - Tekne bir zincirle çapaya bağlıdır.

There are several kind of anchor. - Birkaç çeşit çapa var.

hoe

Be careful when working with a hoe. - Bir çapa ile çalışırken dikkatli ol.

Row after row the potatoes are unearthed and collected with a hoe. - Sıra sıra patatesler topraktan çıkarılır ve bir çapayla toplanır.

(Denizcilik) palm or fluke (of an anchor)
hoeing (of a crop)
drift anchor; pecker
grubber
1.hoe; mattock
hoe, mattock; anchor
spud
(Denizcilik) (palmed) anchor
(Ticaret) nominal anchor
waist anchor
mattock
of anchor
drift anchor
{i} pecker
çap
diameter

The lake has a diameter of 100 metres. - Gölün çapı 100 metredir.

The pond is 100 meters in diameter. - Gölet 100 metre çapındadır.

çap
calibre
çap
caliber
çapa ait
diametrical
çapa atmak
to anchor
çapa makinesi
hoeing machine
çapa tarımı
hoe cultivation
çapa traktörü
row-crop tractor
çapa zincirinin geçtiği delik
hawse hole
çapa ürünü
hoe crop, row crop
çap
dimension
çap
ground plan
çap
press
çap
scale

We had hopes of developing tourism on a big scale. - Turizmi büyük çapta geliştirme umutlarımız vardı.

döner çapa
rotary hoe
kör çapa
a short, blunt hoe
küçük çapa
killick
çap
plan showing the size and boundaries of a plot
çap
(mermi) bore
çap
(Askeriye) caliber, bore
çap
diameter; calibre, bore; size, scale; quality, worth değer
çap
bore
çap
scale, size
çap
caliber, quality
çap
module
çap
cadaster
ön çapa
blind cultivation
التركية - التركية
Çipo
Tarlalarda toprağı işlemek için kullanılan ağaç saplı demir kazı aracı: "İleride iki büklüm eğilmiş, elindeki çapayla tarhlarda çalışan bahçıvan, otomobilin gelişini görünce ağır ağır doğruldu."- H. E. Adıvar. Çapalama işi
Gemi demiri
Çapalama işi
Gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo, demir
Tarlalarda toprağı işlemek için kullanılan ağaç veya demir saplı kazı aracı
Tarlalarda toprağı işlemek için kullanılan ağaç saplı demir kazı aracı
(Osmanlı Dönemi) REFŞ
meğel
kör çapa
Toprak topaklarını dağıtmakta kullanılan ucu küt çapa
ÇAP
(Osmanlı Dönemi) f. Basma, baskı, tab
Çap
kutur
Çap
(Osmanlı Dönemi) KUTR
çap
Yapısının ya da arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita
çap
Ölçü, ölçek
çap
Bozuk, eğri, dolaşık, aykırı
çap
Büyüklük, ölçü. Ölçü, ölçek: "Bütün bu çabalar da Alman edebiyatını dünya çapında bir güce kavuşturmaya yetmiyor."- H. Taner
çap
Uç noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası
çap
Büyüklük, ölçü
çap
Genellikle cisimlerin genişliği, kutur: "Tüfeklerin çaplarını sorsanız cevabını veremezler."- Ö. Seyfettin
çap
Yapının ya da arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita
çap
Bilgi, deneyim ve yeteneklerin tümü: "Her şeyde olduğu gibi politikada da bu büyük rolü insanın kendi çapı oynar."- H. Taner
çap
Bilgi, tecrübe ve yeteneklerin tümü
çap
Genellikle cisimlerin genişliği, kutur
çap
Yapının veya arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita
çapa
المفضلات