التركية - الإنجليزية
تعريف çanlı في التركية الإنجليزية القاموس.
- having a bell
- çan
- bell
The church bells are ringing.
-Kilise çanları çalıyor.
Tom heard the temple bell in the distance.
-Tom uzaktaki tapınak çanını duydu.
- çanlı araba
- ringer
- çanlı şamandıra
- bell buoy
- çan
- knocker
- çan
- campane
- çan
- large bell
- çan
- gong
- çan
- bell; gong
- çan
- bells used in orchestra
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف çanlı في التركية التركية القاموس.
- Uşak şehri içinden kuzey-güney istikametinde akan ve güneyde Banaz çayı'na dökülen Dokuzsele Deresi'nin üzerindeki tarihi köprü
- Çan
- (Osmanlı Dönemi) CERES
- Çan
- celeb
- Çan
- kampana
- Çan
- (Osmanlı Dönemi) ZENGEL
- çan
- İçinden sarkan tokmağının kenarlara vurmasıyla ses çıkaran madenden araç, kampana: "Harp gemisinde çan, düdük ve insan sesleri birbirine karıştı."- F. R. Atay
- çan
- İçinden sarkan tokmağının kenarlara vurmasıyla ses çıkaran madenden araç, kampana
- çan
- Yarı burulmuş tosun
- çan
- Müzikte de kullanılan, madenden araç