التركية - الإنجليزية
تعريف çam في التركية الإنجليزية القاموس.
- pine
The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.
-Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.
These pine nuts are delicious, said the squirrel.
-Sincap, bu çam fıstıkları lezzetli dedi.
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çamgiller,tennubiye) pine
- pine, pine tree
- pine, made of pine
- spruce
- (Botanik, Bitkibilim) pinus
- mountain pine
- pine of
- softwood
- pinewood
- çam balı
- Pine honey
- çam fıstığı
- Pine kernel, pinon
- çam kozalağı
- pine cone
- çam sakızı çoban armağanı
- the least i can do
- çam asidi
- abietic acid
- çam ağacı
- pine tree
There used to be a big pine tree in front of my house.
-Eskiden evimin önünde büyük bir çam ağacı vardı.
Sami hid behind a pine tree.
-Sami bir çam ağacının arkasına saklandı.
- çam deviren
- blundering
- çam deviren kimse
- blunderer
- çam devirme
- gaffe
- çam devirmek
- make a faux pas
- çam devirmek
- drop a brick
- çam devirmek
- make a boner
- çam devirmek
- 1. to put one's foot in it, put one's foot in one's mouth, make a tactless or embarrassing mistake. 2. to upset the applecart, ruin something that was going fine
- çam devirmek
- to drop a brick, to drop a clanger, to blunder, to boob
- çam devirmek
- drop a clanger
- çam fıstığı
- pine kernel
- çam fıstığı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çamgiller,tennubiye) [syn.: çam fıstığı, fıstıkçamı] pine nut, stone pine
- çam fıstığı
- pinon
- çam gibi
- piny
- çam iğnesi
- pine needle
- çam iğnesi/pürü
- pine needle
- çam katranı
- pine tar
- çam kerestesi
- pine wood
- çam kerestesi
- deal
- çam mantarı
- (Tabiat Doğa) (mantar, fütr) [syn.: çam mantarı, katran mantarı, katranköpüğü] larch agaric
- çam ormanı
- pinery
- çam sakızı çoban armağanı
- small present, small gift
- çam tahtası
- deal
- çam yaprağı
- pine needle
- çam yarması
- a whale of a fellow
- çam yarması
- dull stick
- çam yarması
- dry stick
- çam yarması
- 1. big and brawny, big and burly, husky. 2. big and brawny person, (a) husky
- çam yarması
- stick
- çam yarması
- a hulk of man
- çam yarması
- bull
- çam yarması gibi
- gigantic, huge, burly
- çam yarması gibi
- big and brawny, big and burly, husky
- çam yarması gibi
- hefty
- çam ağacı
- ground fir
- çam ağacı
- {i} pine
There used to be a big pine tree in front of my house.
-Eskiden evimin önünde büyük bir çam ağacı vardı.
Sami hid behind a pine tree.
-Sami bir çam ağacının arkasına saklandı.
- kırmızı çam
- red pine
ödevim için kırmızı çam resmi bulmalıyım.
- kızıl çam
- red pine
- beyaz çam
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çamgiller,tennubiye) European / common silver fir
- beyaz çam
- whitewood
- bodur çam
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çamgiller,tennubiye) swiss mountain pine, mountain pine, mugho pine
- bodur çam
- pinon pine
- bodur çam
- pinon
- frenk çam fıstığı ağacı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çamgiller,tennubiye) Corsican pine
- iltifat ederken çam devirme
- left handed compliment
- köknara benzer çam ağacı
- hemlock
- köknara benzer çam ağacı
- hemlock fir
- köknara benzer çam ağacı
- hemlock spruce
- sarı çam
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çamgiller,tennubiye) [syn.: sarı çam, orman çamı] Scotch pine
- sert çam
- hard pine
- çam ağacı
- deal wood
- çam ağacı
- fir
- çıralı çam
- fat pine, pitch pine
- çıralı çam
- pitch pine
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف çam في التركية التركية القاموس.
- Çamgillerin örnek bitkisi olan ve yurdumuzda birçok türü yetişen bir orman ağacı (Pinus)
- (Osmanlı Dönemi) Salınma
- (Osmanlı Dönemi) f. Eğrilme, bükülme
- Pinus olarak tanımlanan, yurdumuzda birçok türü yetişen bir orman ağacı
- çam balı
- Arıların sarı cam üzerinde biten yaprak bitlerine salgıladıkları bal sıvısından oluşturdukları bir tür bal
- çam fıstığı
- cam fıstığı, fıstık caminin (Pinus pinea) kozalaklarından çıkarılan sert kabuklu yenebilen tohumların adı
- çam fıstığı
- Fıstık çamının kozalak biçimindeki meyvesinden çıkarılan sert kabuklu, yağlı ve nişastalı tohum
- çam sakızı
- Çam ağacından çıkarılan reçine, acı sakız
- çam yarması
- İri gövdeli insan
- çam yeşili
- Çam yapraklarına benzer yeşilin bir tonu
- mavi çam
- Himalaya çamı da denilen bir çam türü
- top çam
- Toplu ve düzenli çam türü
- Çam ağacı
- (Osmanlı Dönemi) ERZE
- çam ağacı
- arca
- çam ağacı
- alata
المصطلحات ذات الصلة
çam
النطق
علم أصول الكلمات
() Recorded since the 16th century, from Dutch kam (“cog of a wheel; originally, comb”) (cognate with English comb, and preserved in modern Dutch compounds such as kamrad, kamwiel (“cog wheel”))رصف المشتركة
çam ağacıResimler
السابق
المفضلات