çalar saat

listen to the pronunciation of çalar saat
التركية - الإنجليزية
striking clock
alarm clock

He never travels without taking an alarm clock with him. - O yanında bir çalar saati almadan asla yolculuk yapmaz.

My alarm clock didn't work. That's why I was late. - Çalar saatim çalışmadı. Geç kalmamın nedeni budur.

1. striking clock; chiming clock. 2. alarm clock
repeater
çalar saat çekici
striker
التركية - التركية
Ayarlanışına göre istenilen zamanda çalan saat
çalar saat
المفضلات