She had an accident while working.
- O çalışırken bir kaza yaptı.
Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
- Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
If she studied hard, she could pass the exam.
- Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
If she studied hard, she could pass the test.
- Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
The liver is no longer functioning.
- Karaciğer artık çalışmıyor.
The machine has stopped functioning.
- Makine çalışmayı durdurdu.
I tried to get in touch with the police.
- Polisle bağlantı kurmaya çalıştım.
Pamela must have been at home when I tried to get in touch with her, but she didn't answer the telephone.
- Onunla iletişim kurmaya çalıştığımda Pamela evde olmalıydı fakat telefona cevap vermedi.
I wish to work in the laboratory some day.
- Ben, bir gün laboratuvarda çalışmak istiyorum.
They labored in the factories.
- Onlar fabrikalarda çalıştılar.
I worked hard to succeed.
- Başarmak için sıkı çalıştım.
They worked jointly on this project.
- Onlar bu projede beraber çalıştılar.
I like studying history.
- Tarih çalışmayı severim.
Why are you studying English so hard? To be an English teacher.
- Niçin çok İngilizce çalışıyorsun?İngilizce öğretmeni olmak için.
Tom attempted to predict the results.
- Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
He attempted to swim across the river.
- Nehri yüzerek geçmeye çalıştı.
Do you study English every day?
- Her gün İngilizce çalışıyor musun?
I like studying history.
- Tarih çalışmayı severim.
She had an accident while working.
- O çalışırken bir kaza yaptı.
Could you explain how the dishwasher works?
- Bulaşık makinasının nasıl çalıştığını anlatabilir misin?
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
The number of cars running in the city has increased.
- Şehirde çalışan arabaların sayısı arttı.
They labored over the budget for the fiscal year 1997.
- Onlar 1997 mali yılı için bütçe üzerinde çalıştılar.
They labored in the factories.
- Onlar fabrikalarda çalıştılar.