çabasındadır

listen to the pronunciation of çabasındadır
التركية - الإنجليزية
endeavoring
endeavouring
çaba
effort

I'm sure your efforts will result in success. - Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.

The efforts brought about no effect. - Çabalar sonuç getirmedi.

çaba
{i} attempt

We're attempting to correct the problem. - Sorunu düzeltmeye çabalıyoruz.

All our attempts were in vain. - Tüm çabalarımız boşunaydı.

çaba
{i} endeavor

All his endeavors proved unsuccessful. - Onun bütün çabaları başarısız oldu.

My grandfather still endeavors to absorb new ideas. - Büyükbabam hâlâ yeni fikirleri almak için çabalıyor.

çaba
{i} industry
çaba
{i} heave
çaba
scaffolding
çaba
mettle
çaba
exert

She exerted herself to pass the examination. - O, sınavı geçmek için çok çabaladı.

çaba
spurt
çaba
zeal
çaba
exertion
çaba
ginger
çaba
bootstraps
çaba
struggle

She struggled to get up. - O kalkmak için çabaladı.

Tom struggled to make ends meet. - Tom geçimini yapmak için çabaladı.

çaba
glow
çaba
stroke
çaba
ardour
çaba
strain
çaba
making effort
çaba
in effort
çaba
nerve
çaba
strenuousness
çaba
endeavour [Brit.]
çaba
(Hukuk) effort, endeavour
çaba
diligence
çaba
working
çaba
push
çaba
try

Tom decided to give up trying to keep up with Mary. - Tom Mary'ye ayak uydurmaya çabalamaktan vazgeçmeye karar verdi.

I'm not very social, but I try to make an effort. - Ben çok sosyal değilim, ama bir çaba sarfetmeye çalışıyorum.

çaba
effort, endeavour, exertion, striving, struggle
çaba
zip
çaba
{i} endeavour
التركية - التركية

تعريف çabasındadır في التركية التركية القاموس.

ÇABA
(Osmanlı Dönemi) Cehd. Gayret, herhangi bir işi yapmak için harcanan güç
çaba
Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht: "Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur."- F. R. Atay
çaba
Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht
çaba
Bahşiş
çaba
Düğünlerde çalgıcının para toplaması
çabasındadır
المفضلات