çağdaş

listen to the pronunciation of çağdaş
التركية - الإنجليزية
contemporary

Contemporary Persian poems haven’t been known in west world as well as ancient ones. - Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.

Although many European researchers have studied ancient Persian literature in the nineteenth century, the new world is not paying attention to our contemporary literature. - Birçok Avrupalı ​​araştırmacılar on dokuzuncu yüzyılda eski Fars edebiyatı eğitimi almasına rağmen, yeni dünya çağdaş edebiyatımıza dikkat etmiyor.

modern

Modern Greek borrowed many words from French. - Çağdaş Yunanca, Fransızcadan birçok kelime ödünç aldı.

Many Europeans do not know modern Japan. - Birçok Avrupalı çağdaş Japonya'yı bilmiyor.

contemporary, modern " muasır; coeval
coeval
up to date

You should be more up to date. - Daha çağdaş olmalısın.

His ideas are up to date. - Onun fikirleri çağdaş.

contemporaneous
latterday
contemporary, contemporaneous
aucourant
uptodate
çağdaş olmayan, çağı yakalayamayan
without modern era can not capture
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Bak: Asr
Aynı çağda yaşayan, muasır
Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, modern, muasır
Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, modern, asri: "Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır."- Anayasa
çağcıl
asri
muasır
hemasır