Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım.
- I will study abroad when I have finished school.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
- Having finished my work, I left the office.
Tom bitiş çizgisini geçen son kişiydi.
- Tom was the last one to cross the finish line.
Bitiş çizgisini en son geçen oydu.
- She was the last to cross the finishing line.
Tom evi bitirmek için ne kadar çok paraya ihtiyacı olacağını hesaplıyor.
- Tom is estimating how much money he'll need to finish the house.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
Son rötuşları ekleyeceğim.
- I'll add the finishing touches.
Ben şimdi son rötuşları yapıyorum.
- I'm adding the finishing touches now.
Due to BSE, cows in the United Kingdom must be finished and slaughtered before 30 months of age.
Please finish your homework!.