Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

âli̇m

listen to the pronunciation of âli̇m
التركية - الإنجليزية

تعريف âli̇m في التركية الإنجليزية القاموس.

alim
wise
alim
erudite
alim
scholar

A half-doctor kills you and a half-religious scholar kills your belief. - Yarım-doktor seni ve yarım-din alimi inancını öldürür.

He is as great a scholar as ever lived. - O şimdiye kadar yaşamış olanlar kadar büyük bir alimdir.

Alim
(isim) Scholar; wise, learned
alim
all-knowing, omniscient
alim
bookman
alim
knowing, who knows
alim
knowing
alim
learned
alim
pundit
âlim
learned, wise; scholar, scientist, savant
âlim
learned, wise
alim
enlightened
alim
scientist
alim
who knows
alim
savant
alim
omniscient
alim
scholarly person
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف âli̇m في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

alim
An educated scholar of Islamic law; a member of the ulema class
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Üzüntülü, kederli, ıztırab çeken
(Osmanlı Dönemi) Çok şey bilen
(Osmanlı Dönemi) İlim ile uğraşan. Hoca.Âlim-i mürşid, koyun olmalı; kuş olmamalı. Koyun, kuzusuna süt; kuş, yavrusuna kay verir. M
(Osmanlı Dönemi) Bilen, bilgili
(Osmanlı Dönemi) Çok okumuş, bilgiç
ALÎM
(Osmanlı Dönemi) Bilen. İlmi, ebedi ve ezeli olan Cenab-ı Hak. Kur'an-ı Kerim'de bu isim 126 kerre zikredilir
Alim
(Osmanlı Dönemi) herzeyi hakkıyla bilen, sonsuz ilim sahibi; herzeyi hakkıyla bilen Allah
alim
Bilen, bilici
Âlim
(Osmanlı Dönemi) TABB
Âlim
(Osmanlı Dönemi) NAHI'