âci̇len

listen to the pronunciation of âci̇len
التركية - الإنجليزية

تعريف âci̇len في التركية الإنجليزية القاموس.

acilen
promptly

Would you please replace the broken one promptly? - Lütfen kırık olanı acilen değiştirir misin?

Why? Because Terry Tate always replied promptly, that's why. - Niçin? Çünkü Terry Tate her zaman acilen cevap verdi, nedeni odur.

acilen
urgently

I have to urgently talk with someone. - Ben acilen biriyle konuşmak zorundayım.

You need to see the doctor. Urgently! - Doktoru görmen gerekir. Acilen!

acilen
immediately

You're needed here immediately. - Burada sana acilen ihtiyacımız var.

acilen
importunately
acilen
hastily

He hastily wrote down our names. - O acilen isimlerimizi not etti.

acilen
without delay, hastily; urgently
acilen
urgently, promptly, immediately
acilen
in haste
acilen
now
acilen açılabilen tank
(Havacılık) jettisonable tank
acilen ihtiyacı olmak
be in urgent need of
Âcilen
emergently
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Vakit gelince yapılmak üzere. Bir vâdeye veya bir şarta bağlı bulunarak
acilen
Hemen, hiç zaman yitirmeden, tezelden, gecikmeden, ivedilikle
âci̇len
المفضلات