They said the deal was foolish.
- Onlar anlaşmanın aptalca olduğunu söyledi.
It's foolish taking a taxi when you can easily walk to the station.
- İstasyona kolayca yürüyebilirken bir taksiye binmek aptalca.
That's the stupidest thing I've ever said.
- Bu şimdiye kadar söylediğim en aptalca şey.
What made you say such a stupid thing as that?
- Öyle aptalca bir şeyi sana ne söyletti?
It was silly of you to make such a mistake.
- Böyle bir hata yapman aptalcaydı.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
It's so stupidly easy.
- Bu çok aptalca kolay.
That was a crazy thing to do.
- O yapmak için aptalca bir şeydi.
We're not going to do anything crazy.
- Aptalca bir şey yapmayacağız.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.
My brother is always acting foolishly.
- Erkek kardeşim her zaman aptalca hareket ediyor.