Sorumlu memur içeri girmeme izin verdi.
- The official in charge let me in.
Bazı memurlara rüşvet verilmiş olabilir.
- Some officials may have been corrupted.
Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
- The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
Tayca, Tayland'ın resmi dilidir.
- Thai is the official language in Thailand.
Birçok üst düzey yetkili toplantıya katıldı.
- Many high-level officials attended the meeting.
Yetkililerin yasağı kaldırmasını rica etti.
- He asked the officials to lift the ban.
Müze görevlilerine göre ETA gelecekte müzeye zarar vermeyecek.
- Museum officials think that ETA will not harm the museum in the future.
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
- The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
Gümrük memurları kutuları inceledi.
- The customs officials examined the boxes.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
- The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.
Bu devlet memurları rüşvetçidir.
- These government officials are corrupt.
Devlet memurları bütün fabrikaları denetlediler.
- Government officials inspected all factories.