Bebeğiniz pişiklere eğilimli ise, bebeğinizin altını temizledikten sonra bebek bezi kremi, toz veya vazelin uygulamak isteyebilirsiniz.
- If your baby is prone to rashes, you may want to apply diaper cream, powder, or petroleum jelly after cleaning your baby's bottom.
O işe başvurmak için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşmuyorum.
- I don't speak French well enough to apply for that job.
Başvurmak için bizzat gitmelisin.
- In order to apply, you have to go in person.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Eğer sistem istikrarlı değilse, son değer teoremi uygulanmaz.
- The final value theorem does not apply if the system is not stable.
Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
- This rule doesn't apply to first-year students.
Tom Mary'den vize için nasıl başvurulacağını öğrenmesini rica etti.
- Tom asked Mary to find out how to apply for a visa.
Yaşı ne olursa olsun, herkes iş için başvuruda bulunabilir.
- Regardless of age, everybody can apply for it.
Bir iş için başvurmak istiyorum.
- I'd like to apply for a job.
O işe başvurmak için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşmuyorum.
- I don't speak French well enough to apply for that job.
Tom, Harvard'a başvurmam için beni yüreklendirdi.
- Tom encouraged me to apply to Harvard.
Dünyanın her yerinden binlerce insan, NASA astronotu olmak için başvuruyor.
- Thousands of people from all over the world apply to become NASA astronauts.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Sen yaşına bakılmaksızın bir fiziksel uygunluk testi için başvuruda bulunabilirsin.
- You can apply for a physical fitness test regardless of your age.
Kural bu duruma uygulanamaz.
- The rule does not apply to his case.
Yasa bu durumda uygulanmaz.
- The law doesn't apply to this case.
Bugünün kuramsal matematiği yarının uygulamalı matematiğidir.
- Today's pure mathematics is tomorrow's applied mathematics.
Botanik, uygulamalı bir bilim dalıdır.
- Botany is an applied science.
Tolerans kötülüğe uygulandığında bir suç olur.
- Tolerance becomes a crime when applied to evil.
Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
- Science can be dangerous when applied carelessly.
Bugünün nazari matematiği yarının tatbikî matematiğidir.
- Today's pure mathematics is tomorrow's applied mathematics.
Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
- Science can be dangerous when applied carelessly.
Bu kural her durumda uygulanamaz.
- This rule can't be applied to every situation.
Bu bir yasadır, bu yüzden herkese uygulanır.
- This is a law, so it applies to everybody.
Bu baskıyı kim uyguluyor?
- Who's applying this pressure?
Many of them don't know it, but almost a third of the inmates are eligible to apply for parole or work-release programs.
I applied myself to him for help.
Yet God at last To Satan, first in sin, his doom applied.
That rule only applies to foreigners.
Apply thine heart unto instruction, and thine ears to the words of knowledge.
His parents wished he'd applied himself better while he was in school.
... I think these issues apply to both the hardware and the software and firmware. ...
... girls how to apply makeup. ...