Bu normal bir olgudur.
- It's a normal phenomenon.
Tom yaşamını bu olguyu incelemeye adamış.
- Tom devoted his life to the study of this phenomenon.
Bu büyük olasılıkla çok araştırma konusu olacak olan oldukça ilgi çekici bir fenomendir.
- This is a highly intriguing phenomenon that will likely be the subject of much research.
O tamamen farklı bir fenomendir.
- That's a completely different phenomenon.
Bu olay yavaş yavaş anlaşılıyor.
- This phenomenon is being understood slowly.
Şimşek, elektriksel bir olaydır.
- Lightning is an electrical phenomenon.
İsveç'te bir yerine üç isme sahip olmak bir çocuk için daha yaygındır, fakat burada, evde, daha sıra dışı bir doğal olaydır.
- In Sweden it is more common for a child to have three first names than one, but here, at home, this is a more unusual phenomenon.
I verily believe that in the Moon there are no rains, for if Clouds should gather in any part thereof, as they do about the Earth, they would thereupon hide from our sight some of those things, which we with the Telescope behold in the Moon, and in a word, would some way or other change its Phœnomenon.