Ben nankör görünmek istemiyorum.
- I don't want to appear ungrateful.
Televizyonda görünmek için tek şansımı kaybettim.
- I lost my only chance to appear on television.
Asla reddedemeyeceğin iki şey vardır, seks ve televizyona çıkmak.
- There are two things you never turn down: sex and appearing on television.
Onun görünümünü çekici bulurum.
- I find her appearance attractive.
The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
- Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
Karanlıkta bir şekil belirdi.
- A form appeared in the darkness.
Perdenin arkasından bir kedi belirdi.
- A cat appeared from behind the curtain.
O hiç gözükmedi, bu onu huzursuz etti.
- He did not appear at all, which made her very uneasy.
O, güçlü ve sağlıklı gözüküyor.
- He appears to be strong and healthy.
And God ... said, Let ... the dry land appear.
A great writer appeared at that time.
The question of money always rears its ugly head in the matters of business.
Tom hasn't yet made an appearance.
- Tom hasn't made an appearance yet.
Tom hasn't made an appearance yet.
- Tom hasn't yet made an appearance.
... appear to have consistently undervalued ...