Televizyonda görünmek için tek şansımı kaybettim.
- I lost my only chance to appear on television.
Tom zayıf görünmek istemez.
- Tom doesn't want to appear weak.
Asla reddedemeyeceğin iki şey vardır, seks ve televizyona çıkmak.
- There are two things you never turn down: sex and appearing on television.
Görünen o ki kız başarısız oldu.
- She failed to appear.
The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
- Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
Bu kaçınılmaz gibi gözüküyor.
- This appears to have been inevitable.
Tom çok dindar gibi gözükmüyor.
- Tom doesn't appear to be very religious.
Bir gökkuşağı belirmeden önce, hemen hemen yağmur durmuştu.
- Scarcely had the rain stopped before a rainbow appeared.
Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi.
- A look of contentment appeared on his face.
Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
- No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.
- Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance.
O kişisel görünüşünü çok umursar.
- She cares a lot about her personal appearance.
İnsanları görünüşle yargılama.
- Don't judge people by appearance.
Bir insan her şeyden önce görünümü ile değerlendirilecektir.
- One will be judged by one's appearance first of all.
Onun görünümünü çekici bulurum.
- I find her appearance attractive.
Onun görünmesi partiyi canlandırdı.
- His appearance animated the party.
Dış görünüşlere aldanmayın.
- Don't be fooled by appearances.
Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.
- Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance.
Büyük bir adam görüntüsünü önemsemez.
- A great man doesn't care about his appearance.
İlk görüntüsünü bir müzisyen olarak yaptı.
- She made her first appearance as a musician.
Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.
- His sudden appearance surprised us all.
Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı.
- Your sudden appearance surprised me.
İnsanları görünüşle yargılama.
- Don't judge people by appearance.
Bir insan her şeyden önce görünümü ile değerlendirilecektir.
- One will be judged by one's appearance first of all.
O, pek çok filmde göründü.
- He appeared in many movies.
Gri adam kapıda göründü.
- The grey man appeared in the doorway.
O, sık sık televizyonda görünür.
- He often appears on TV.
Tom bazen televizyonda görünür.
- Tom sometimes appears on TV.
Dış görünüşlere aldanmayın.
- Don't be fooled by appearances.
Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
- No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır.
- All characters appearing in this work are fictitious. Any resemblance to real persons, living or dead, is purely coincidental.
Ağaçlarda görünen sarı, kırmızı ve kahverengi yapraklar sonbaharın ilk işaretidir.
- The yellow, red and brown leaves appearing on the trees are the first sign of autumn.
And God ... said, Let ... the dry land appear.
A great writer appeared at that time.
Of their vain contest appeared no end.
They disfigure their faces, that they may appear unto men to fast.
One ruffian escaped because no prosecutor dared to appear.
Tom hasn't made an appearance yet.
- Tom hasn't yet made an appearance.
Tom hasn't yet made an appearance.
- Tom hasn't made an appearance yet.
The question of money always rears its ugly head in the matters of business.
Judge not according to the appearance. --John. vii. 24.
The patient had a small bowel obstruction and there was no appearance until after the obstruction resolved.
And now am come to see . . . It thy appearance answer loud report. --Milton.
Will he now retire, After appearance, and again prolong Our expectation? --John Milton.
There was a strange appearance in the sky.
His sudden appearance surprised me.
... Large, solid continents appear. ...
... and they will see all the answers appear in their contact lens. ...