Tom arkadaşlarına sempati için başvuruda bulundu.
- Tom appealed to his friends for sympathy.
Tom yardım başvurusunda bulundu.
- Tom appealed for help.
Devlet, kararı temyiz etti.
- The state appealed the verdict.
Temyize gitmemeye karar verdim.
- I've decided not to appeal.
Televizyonun onun için büyük bir cazibesi vardır.
- Television has a great appeal for him.
Bence o gerçekten albenilidir.
- I think that's really appealing.
Yeni kliniğe katkıda bulunmanı rica ediyorum.
- I appeal to you to contribute to the new clinic.
O en küçük ortak paydaya itiraz etmeye çalışıyor.
- He's trying to appeal to the least common denominator.
Tom yardım için bize başvurdu.
- Tom appealed to us for help.
O, yardım için bana başvurdu.
- She appealed to me for help.
intransitive, law.
And there opynly Sir Mador appeled the quene of the deth of hys cousyn Sir Patryse.
A kind of appeal to the Deity, the author of wonders. -Francis Bacon.
... this means he can appeal for funding from a succession of European rulers, ...