anything used to effect a purpose; any device or contrivance; an agent

listen to the pronunciation of anything used to effect a purpose; any device or contrivance; an agent
İngilizce - Türkçe

anything used to effect a purpose; any device or contrivance; an agent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

engine
{i} motor

Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım. - Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.

Motor çalışırken hissettim. - I felt the engine running.

engine
taşıt motoru
engine
motor numarası
engine
lokomotif

Trenin iki tane lokomotifi var. - The train has two engines.

engine
(Askeri) MOTOR, MAKİNA: Arzu edilen fiziki tesiri meydana getirmek için fiziki gücü tatbik eden çeşitli makinalardan biri; özellikle, hareket enerjisini mekanik enerjiye çeviren herhangi bir makina. Örneğin "steam engine" (buhar makinası), "gasoline engine" (benzin motoru) ve "diesel engine" (dizel motoru) gibi. ENGINE CRADLE HOLD-DOWN FITTINGS: VİDALI TESPİT YUVALARI: Bir yük uçağının döşemesinde bulunan dişi vida çekilmiş bir tertibat. Yük ve teçhizatı tespit etmek için, bağlama halkaları bunlara geçirilir
engine
lokomotif/motor
engine
lokomotif deposu
engine
cihaz
engine
{i} itfaiye arabası

İtfaiye arabası yolda. - The fire engine is on its way.

Oradaki insanlar itfaiye arabasına yol açtı. - The people there made way for the fire engine.

engine
makine

Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir. - A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work.

Oğlumun bir makine mühendisi olmasını istiyorum. - I want my son to become a mechanical engineer.

engine
(Tıp) Belli bir enerji oluşturan alet, makina, cihaz
engine
{i} alet edevat
engine
makina odası fire engine itfaiye arabası
engine
tertibat
engine
makine takmak
engine
motor takmak
İngilizce - İngilizce
engine
anything used to effect a purpose; any device or contrivance; an agent