İngilizce - Türkçe
anything that is projected extremely fast teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- bullet
- mermi
Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
-We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.
Bir doktor, onun sırtındaki mermiyi çıkarmaya çalıştı.
-A doctor tried to remove the bullet from his back.
- bullet
- {i} kurşun
Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.
-A doctor tried to remove the bullet from the president's head.
Doktorlar kurşunu çıkardılar.
-Doctors removed the bullet.
- bullet
- (Askeri) FİŞEK MERMİSİ, ÇEKİRDEK: Bir piyade tüfeği veya hafif ateşli silahlarda kullanılan kurşun, çelik veya diğer bir maddeden mamul, şekillendirilmiş cisim
- bullet
- (Bilgisayar) madde işareti
- bullet
- (Bilgisayar) imleme
- bullet
- (Askeri) çekirdek
- bullet
- (Bilgisayar) m imi
- bullet
- (Askeri) fişek mermisi
- bullet
- im
- bullet
- (ALT+0149) Mermi imi
- bullet
- küçükbulletproofkurşun geçmez
- bullet
- madde imi
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
anything that is projected extremely fast teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- bullet
anything that is projected extremely fast
Heceleme
a·ny·thing that I·s projected ex·treme·ly fastTürkçe nasıl söylenir
enithîng dhıt îz prıcektıd îkstrimli fästTelaffuz
/ˈenēˌᴛʜəɴɢ ᴛʜət əz prəˈʤektəd əkˈstrēmlē ˈfast/ /ˈɛniːˌθɪŋ ðət ɪz prəˈʤɛktəd ɪkˈstriːmliː ˈfæst/
Resimler
Geçmiş
Favoriler